28 Temmuz 2017 Cuma

MİNİMALİST YAŞAM'A KOZMETİK ALANINDAN BAŞLADIM ..



   Hayatımın oldukça sıkıntılı bir döneminde başladım makyaj bloglarını ve youtube kanallarını takip etmeye. İlk başlarda iyide geldi aslında, kafam dağıldı can sıkıntım geçti. Fakat bu takiplerim daha sonraları alışveriş yapma isteği olarak devam etti. İzlediğim her videoda yada okuduğum her blogta ne görürsem almaya başladım, Çekmeceler masa üstleri dolaplar kozmetik ürünleriyle dolduda taştı.
O zamanlar iyide para kazandığım için aman moralimde düzeliyor deyip deyip alışeriş turlarına attım kendimi. Pahalı markalardan drugstore markalarına kadar gözüme güzel gelen ve almamız için övülen herşeyi alıyordum. Türkiyede bulup alamadığım markalarıda yurtdışından ya kendim alıyordum yada getirtiyordum. Ucu bucağı olmayan bir yol bir çılgınlık yani anlıycanız..
Bu arada ara ara odamı rahatlatmak için ayırma işlemi yapıp poşet poşet etrafıma dağıtıyordum. Bir iki sefer satış yapayım dedim ama yok olmadı bana uymadı daha doğrusu beceremedim insanlarla uğraşamadım :)) Bu kozmetik çılgınlığı tam sürat giderken bir anda işimden ayrıldım, ve başka bir işe başladım. Artık eskisi kadar kazanmıyordum ve yeterince birikimim de yoktu. İşte tamda bu zamanlarda oldukça fazla düşünme fırsatım oldu. Ben ne yapmıştım, nasıl çılgınca bir hastalığa tutulmuştum böyle. Kazandığım parayı nasıl umarsızca yüz yıl yaşayıp her gün makyaj yapsam bitmeyecek ürünlere harcamıştım. Her şerden bir iyilik doğar denir ya bence çok doğru. İşimden ayrılmam kötü bir şeydi ama içinde bulunduğum bu durumu anlamama yardım etti. Üst üste dolu çekmeceler dolaplar ek olarak alınan raflar, boşa giden emeğimle doluydu. Evet çok çalışıp yorulup kazandığım paraları bu kalabalığa yatırmıştım. Üstelik işsiz kaldığımda da bunların bana bi faydası yoktu, oysa bunlara verdiğim parayı kenara koysaydım çok daha birikmiş param olurdu ve moral bulurdum. Bi zamanlar moral bulmak için yaptığım alışverişler şimdi moralimi bozmuştu.
İşte bu aralar etrafımda sık sık duyduğum "minimalist yaşam" olgusunu araştırmaya başladım.
Çok okudum, çok araştırdım, çok insanın minimalist yaşam hikayesine ortak oldum. Hala tam anlamıyla altı tshirt, bir sabun, birde yer yatağı kafasında değilim ama çok değişti düşüncelerim.
Çok çalışan ve çok yorulan biri olarak paramı çok dikkatli harcamam gerektiğini anladım öncelikle. Hayatımdaki ilk değişikliğide kozmetik alanında yaptım, çünkü en çok para harcadığım alanların başında geliyordu. Elli tane ruja, on tane far paletine, sekiz tane fondötene, (ki hiç fondöten insanı değilimdir kullanmam) üç beş şampuana, şişe şişe vücut kremine, her yeni çıkan dudak balmına kimsenin ihtiyacı yoktur öyle değilmi ? Büyük israf, ve büyük zaman kaybı hepimiz için.
O yüzden uzun bir zamandır kozmetik ürünü almıyorum, evde olanlarıda en aza indirdim. Arkadaş, kardeş, kuzen arasında dağıttım :) Artık herşeyden bir tane, kullanmadığım şeylerden ise hiç tane tutuyorum elimde. Mesela dediğim gibi fondöten kullanmıyorum o yüzdende almıyorum ve elimde de hiç yok. Bu arada kozmetik ürünlerine taksit olayını kaldırmalarıda iyi oldu bence. Çünkü indirim dönemlerinde insanlar çılgınlar gibi alışveriş yapmıycaktır diye düşünüyorum. Yani bende son durum budur canlar. Artık bu blogta kozmetik alışverişi yok bitenler postu göremeyeceksiniz. Hayatımın diğer alanlarında da yavaş yavaş sadeleşmeye çalışıyorum. Bununla ilgili belki yine içimden gelirse bir yazı yazarım :)
Sade, huzurlu, özgür, mutlu günler ...

PERA PALAS'TA ÇAY SAATİ ...

    Merhabaaaa uzun bir aradan sonra blog okuyan canım insanlar :) Geçtiğimiz haftasonu çok özel bir gün geçirdim tarihi Pera Palas Oteld...